Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, kafe ve restoranların açılabilmesi için bazı kriterlere mutlak suretle uyulması gerektiğini belirterek, bu mekanların açılabilmesi için mekanda kısıtlı süre, seyreltilmiş masa ve müşteri düzeni ile HES kodu sorgulamasının önemli olduğunu söyledi.
Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, Sağlık Bakanlığının koronavirüsle mücadele kapsamında başlattığı “yerinde karar” mekanizması konusunda açıklamalarda bulundu. İl veya ilçelerdeki vaka durumuna göre oralar özelinde yani yerinde kararlar alınabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Kayıpmaz, bu kapsamda kontrollü bir şekilde gevşemeler olabileceğini söyledi. Kafe ve restoran işletmecilerinin de zor durumda olduğuna değinen Doç. Dr. Kayıpmaz, belirli şartlar ve koşullar sağlandıktan sonra buralarda da gevşemeye gidilebileceğini kaydetti.
“Her ildeki durum veya o ilin her ilçesindeki durum aynı olmayabiliyor”
Bilim Kurulunda alınan kararlar çerçevesinde uygulanmaya başlayacak olan “yerinde karar” mekanizmasını anlatan Doç. Dr. Kayıpmaz, “Artık izlenen durumun il bazında alınacak kararlar yönünden de etkili olacağını biliyoruz. Çünkü her ildeki durum veya o ilin her ilçesindeki durum aynı olmayabiliyor. Birinde vaka sayıları ve sağlık sisteminin yanıt verme durumu hastalığın seyrine göre daha kötü konumda, birinde daha iyi durumda olabiliyor. İşte köy okullarında eğitimin başlaması gibi özellikle daha küçük yerleşim yerlerinde, yeni vaka sayılarında ve sağlık sisteminin buna yanıt vermesinde zorlanma yoksa orada da yine belirli kurallar çerçevesinde kontrollü biçimde dönüş sağlanabilir” şeklinde konuştu.
“Eskisi gibi bir sosyal yaşantımız olacağını bir süre daha düşünmememiz lazım”
Yerinde karar mekanizması sayesinde il ve ilçe bazlı yani bölgesel olarak vaka oranlarının sürekli takip edileceğini belirten Doç. Dr. Kayıpmaz, “Burada iller valilerimizin başkanlığındaki İl Hıfzıssıhha Kurullarında epidemiyolojik verileri değerlendirecek ve Bilim Kurulumuzun hazırlamış olduğu göstergeler ışığında da il bazlı kısıtlamaların artırılması, azaltılması ya da önlemlerin artırılması, gevşetilmesi gibi kararlar alabilecekler. Ama şunu unutmamamız lazım. Biz tedbirleri gevşetirken de ister il bazlı, ister ilçe bazlı olsun kontrol çerçevesinde yapmamız lazım. Eskisi gibi bir sosyal yaşantımız olacağını bir süre daha düşünmememiz lazım” diye konuştu.
“Sosyal yaşama geri dönüş sırasında mutlaka kontrol ölçütlerimizi iyi bir biçimde uygulamamız gerekiyor”
Kısıtlamalar dolayısıyla birçok sektörün kapalı olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kayıpmaz, “Evet kafeler, restoranlar, lokantalar, halı sahalar gibi açılmayı bekleyen birçok sektör var. Gerçekten de biz şunu da çok iyi biliyoruz ki, milyonlarca insanın ekmek yediği bu sektörlerde ciddi bir biçimde de zorlanma var. Devletimiz bu konuda elinden geleni de onlara yardımcı olmak adına yapıyor. Ama bunun dışında oralarda da bir gevşemeye ihtiyaç var. Hepimiz özledik bir yandan da. Ben de, diğer hocalarımız da dışarıda bir şeyler yemeyi, arkadaşlarımızla sohbet etmeyi hepimiz özledik. Sonuçta bu karantina hepimiz için geçerli. Ama bu noktada sosyal yaşama geri dönüş sırasında mutlaka kontrol ölçütlerimizi iyi bir biçimde uygulamamız gerekiyor” açıklamasında bulundu.
“HES kodunun yaygın olarak kullanılması müşteri kabulünde fayda sağlayacak”
Kontrollü bir şekilde hareket edilerek, yerinde karar mekanizmasının da devreye girmesi ile birlikte restoran ve kafelerde belki bir gevşemenin söz konusu olabileceğini belirten Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz şunları kaydetti:
“Aslında bizim esnafımızın duyarlı olduğunu biliyoruz. Herhangi bir kurala ihtiyaç duymadan, müşterisinden HES kodu sorgulayan taksici esnafı biliyorum. Ya da turizm bürosu olan birinin dükkanının girişine ‘Buraya maskesiz girilmez, cezası var. İmza Sağlık Bakanlığı’ diye yazı asan esnaflarımızı biliyorum. HES kodunun yaygın olarak kullanılması müşteri kabulünde fayda sağlayacak. Elbette ki bu alanlarda müşterilerin geçirdiği vaktin çok uzun olmaması gerekiyor. Herkes yemeğini yeyip fazla uzun süre orada kalmadan bir an önce çıkmalı. Onun dışında restoran kapasitelerinin tamamının masalar arasında fiziki mesafe korunmadan kullanılması durumunda hastalığın bulaşma riskinin çok artacağını biliyoruz. O zaman seyreltilmiş biçimde aynı anda belirli limitler dahilinde müşteri kabulüne izin verilmeli. Bir avantajımız var, havalar ısınmaya başlıyor. Bu saydığımız yerlerin sadece iç kısımları değil, dış kısımlarının da kullanılması gündeme gelecek. Açık hava tabii ki kötü havalandırılmış bir iç mekana göre hastalığın bulaşması açısından daha az bir risk içeriyor. Bu şekilde kurallara uyacak biçimde, oralarda da kalabalık oluşturulmayacak şekilde, sabahtan gidip akşama kadar oralarda oturulmayacak biçimde, belirli limitler dahilinde bu gevşemelerin de iller bazında yapılması hedefleniyor.”