Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Hitit Üniversitesinin makine ve imalat teknolojileri alanında ihtisaslaşması yönünde atılan adımların önemine işaret ederek, “İhtisaslaşma bağlamında attığımız adımları, Hitit Üniversitesini, 2036’nın da ötesine götürecek adımlar olarak görüyoruz” dedi.
https://youtu.be/Zif2qz5y6n4
REKTÖR ÖZTÜRK, ÇORUM WEB TV’NİN KONUĞUYDU
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Çorum Web TV’de yayınlanan ve Çorum Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan’ın sunduğu “Şehir Sohbetleri” programına katıldı.
Programda, Hitit Üniversitesinin Çorum ve bölgede üstlendiği roller, önümüzdeki dönem için belirlenen hedefler ile kampüs inşaatıyla ilgili yöneltilen soruları yanıtlayan Prof. Dr. Öztürk, “Türkiye’de 220 üniversite var, bunların 126 tanesi bildiğim kadarıyla devlet üniversitesi. Her şehirde bulunan devlet üniversitelerinin Hitit Üniversitesi’ne benzer hikayesi var. Nerden nereye geldiğimizi konuştuğumuzda, Türkiye’de yükseköğretim nereye geldiyse Hitit Üniversitesini de o seviyeye gelmiş görüyorum” ifadesini kullandı.
Hitit Üniversitesi’nde insan kaynakları bakamından, yetkinlik olarak eksiklik ve mahcubiyet hissettirecek hiçbir hususun olmadığına işaret eden Prof. Dr. Öztürk, şunları kaydetti:
“Köklü üniversitelerde yeni bir şeyleri eklemek zordur. Kökleşmiş yapılar çünkü. Hitit Üniversitesi ise 15 yaşında ve kendi şartları itibarıyla uygun bir lokasyonda. Yapısal gelişmesinde, yani fiziksel gelişmesinde bir aksama olmuş. Zaten göreve gelir gelmez bu konu üzerine eğilmemiz gerektiği fikri oluştu. Elimizden geldiğince onu da hızlandırdım, belli çalışmalar yapıyoruz. Hitit Üniversitesi’ni, 15 yaşında bir üniversitenin haiz olması gereken bütün kapasiteye, özelliklere sahip bir üniversite olarak görüyorum.”
“ÜNİVERSİTEMİZİN VE ŞEHRİN ÖNÜ AÇIK”
Çorum’u tam bir üniversite şehri olarak gördüğünü dile getiren Prof. Dr. Öztürk, şöyle devam etti:
“Yurt dışında eğitim almış birisi olmam hasebiyle dünyada çok üniversite gördüm. Bir üniversite illa metropollerde olacak, illa ulaşım ağları içinde olacak, şöyle olacak diye düşünemeyiz. ABD’de Arizona çölünde, çölün ortasında Arizona State Üniversitesi var. Çok daha kötü şartlarda olup belli başarıyı elde üniversiteler var. Çorum’un ise öyle muazzam, güzel lokasyonu var ki, Karadeniz’e, uluslararası uçuşlara açık olan başkente 2.5 saat mesafede. Ülkenin en iyi üniversitelerine yakın bölgede. Yakında kendinden daha iyi olup önünü kapatacak bir üniversite yok. Aksi halde uydulaşabiliyorsunuz ve eğitim kadrosunu oluşturmakta, öğrenci tercihinde zorlanabiliyorsunuz. Şehir kendine yeten, gayet öğrenci yanlısı bir kent. Ekonomisiyle, Anadolu insanı ruhuyla üniversitemizin ve şehrin önü açık. Bundan sonrası, gelecek 15 yılı dizayn etmek, planlamak ve sürdürmekten ibaret.”
“Stratejik adımlarımızın en önemlisini ihtisaslaşma olarak belirledik”
Rektörümüz Prof. Dr. Öztürk, Hitit Üniversitesinde göreve geldikten hemen 6 ay sonra Covid-19 salgınıyla karşılaştıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üniversite ve şehri tanıma sürecinde ilk 6 ayda böyle bir durumla karşılaştık. Yine hain darbe girişim sonrası akademide değişimler ve farklılaşma oldu. Bunların yansımaları oldu. Ayrıca ülkemizin içinden geçtiği zorlu ekonomik şartlar ortada. Biz de bunu görmezlikten gelecek değiliz. Her şey güllük gülistanlık gibi hareket edecek değiliz. Bir tasarruf, bir tedbir ve olumlu sonuç alacak yatırımlar dönemine girmiş olduk. 1 lira her zaman değerliydi, şimdi olabildiğince kıymetli. Bu milletin vergileriyle gelen bu kaynakları en iyi şekilde değerlendirecek bir yapıya dönüşmemiz gerekiyor. Kapasiteli, nitelikli, önü açık olan Hitit Üniversitesinin şehirle bütünleşince de daha iyi yol alacağını gördük. Ne yapabiliriz meselesini, masaya yatırdığımızda, Covid-19 dönemi boyunca üniversitemizin bir kere uzaktan eğitimle beraber yürüttüğü süreçler bağlamında işin içine artık strateji dönemi girmiş oldu. Stratejik adımlarımızın birincisini ve en önemlisini ihtisaslaşma olarak belirledik.”
“HİTİT ÜNİVERSİTESİ, MAKİNE VE İMALAT TEKNOLOJİLERİNİN AMİRAL GEMİSİ OLACAK”
“İhtisaslaşmayı ciddi bir husus olarak ele alarak Çorum’un kabiliyeti, niteliği ve iş hayatı itibarıyla makine ve imalat teknolojileri kısmında atağa geçtik” diyen Prof. Dr. Öztürk, şöyle konuştu:
“Türkiye’de makine ve imalat teknolojileri alanında ihtisaslaşan tek üniversite olarak Hitit Üniversitesi kabul edildi. YÖK destekli ve Cumhurbaşkanlığı Strateji Ofis bütçeli. YÖK bu anlamda bize destek vereceğini deklare etti. Bu konuda her türlü desteği alıyoruz. 1 yıldır biz altyapısını planlamasını müthiş hızla ve detaylı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Diğer taraftan bu alanda Türkiye’de olmayan laboratuvarları burada kurmak üzere çalışmalarımızı başlattık. Burada da mesafe almamız gerekiyor. Bu ikisini yan yana getirdiğimizde, Hitit Üniversitesi özgün bir yapıda, makine ve imalat teknolojilerinin amiral gemisi olmuş olacak. Zaten imalat alanı itibarıyla, makine teknolojileri itibarıyla Çorum’un kapasitesi belli. Bunun üzerine araştırma geliştirme ve patentleme üzerine üniversite neler getirebilir, önce şehriyle sonra bölgesiyle nihayetinde tabi ki ülkesine artı değer ne katabilir diye düşünerek bu süreci başlattık.”
“SAVUNMA, SAĞLIK VE GIDA TEKNOLOJİLERİNE ODAKLANMAK İSTİYORUZ”
Rektör Prof. Dr. Öztürk, bir diğer önemli atılımlardan birinin de uluslararasılaşma alanında olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Uluslararasılaşma alanında üretken bir işbirliğine girdik. Bu şartlarda yurt dışından araştırmacı getirebilmeliyiz. Hocalarımız çok yetkin. İhtisaslaşmada savunma teknolojileri, sağlık ve gıda teknolojilerine odaklanmak istiyoruz. Bu üç alana odaklandığımızda araştırmacılarımızı yurt dışına gönderebilmeliyiz. Beyin göçünü tersine de çevirmemiz gerekir. Bu bağlamda bir diğer alan kontenjan anlamında öğrenci. Yurt dışından gelip burada 4 yıllık eğitim almış bir öğrenci, mezun olup döndüğünde ülkemizle köprü oluşturacak. Milyarlarca liralık yatırım yapsak elde edemeyeceğimiz bir köprü oluşturacaklar. Burada kalanlar da olur ve iyi beyinler kalır, ülkeye katma değer sağlar.”
“AR-GE’YE İHTİYAÇ DUYAN KİM VARSA ONLARLA İRTİBATA GEÇMİŞ DURUMDAYIZ”
Uluslararasılaşma bağlamında üçüncü husus olarak, girişimci bir üniversite oluşturma yönünde çalışmalara öncelik verdiklerini kaydeden Prof. Dr. Öztürk, “Toplumsal anlamda ilgili alanlarla her zaman temasta olmamız gerekiyor. Bizim için araştırma geliştirmeye ihtiyaç duyan kim ve hangi sektörümüz varsa onlarla şu anda irtibata geçmiş durumdayız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Sağlık Bakanlığı’na kadar. Yerelde de başladık, gerisi gelecek. Çok yakında lansmanını yapacağız. Yerelde bu işi daha fazla oturtacağız, inşallah. Şu ana kadar aldığımız geri dönüşler bizi heyecanlandırıyor” şeklinde konuştu.
Eğitim ayağında da önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Öztürk, üniversitelerin istihdama hazır bireyler değil uzman bireyler yetiştirmesi gerektiğini belirterek, bu bağlamda uzmanlık niteliklerine katkı verecek eğitim kalitesinin yükseltilmesi amacıyla üçüncü nesil bir üniversite olarak sahaya girmek için çalıştıklarını ifade etti.
Eğitim müfredatını gözden geçirdiklerini belirten Prof. Dr. Öztürk, “Bu anlamda da müfredatımızın yüzde 40’ını, neredeyse yarısından fazlasını buraya gelen öğrencilerimizle online yapacağız. Yüz yüze aldıkları dersleri olacak, ki uygulamalı alanda daha fazla ilgilenecekleri hocalarıyla zaman geçirecekler ama bazı dersler de var ki temel alanlarda onlar için ön çalışma şeklinde online yapılacak. Hem yapısal sıkıntılardan, fiziksel alana sıkışmışlıktan kurtulmuş olacağız hem de gerektiğinde müfredatımızı dinamik yapıya koyacağız. İnşallah ihtisaslaşma bağlamında attığımız adımları sadece 2036’ya değil bizi daha da öteye götürecek adımlar olarak görüyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“ÖNÜMÜZDEKİ YILIN ORTASINA KADAR İNŞALLAH BİR HİTİT KAMPÜSÜNDEN BAHSEDEBİLİRİZ”
Hitit Üniversitesi kampüs inşaatıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Öztürk, şunları söyledi:
“Siyasilerimiz, milletvekillerimizle yakın temas içindeyiz, sağ olsunlar desteklerini eksik etmediler. Aynı şekilde Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımızla bu konuları masaya koyarak birlikte yol haritası çizme noktasında periyodik olarak görüştüğümüzü belirtmek isterim. Yüzde 65’i tamamlanmış bir kampüstü. Bu şu demek, altyapı tamamlanmadığı için de üst yapıları yapamıyorsunuz. Altyapı bitecek ki üstüne bina koyalım. Şimdi altyapısı tamamlanabildiği kadarıyla kampüs yavaş yavaş kendisini göstermeye başlayacak. Biz açıkçası önce altyapıya ağırlık vermekteyiz. Hala kampüs niye olmadı sorusunun cevabı da orada. Çünkü onun bitmesi gerekiyor ki yavaş yavaş eklentileri koyacağız. İlk etapta İlahiyat Fakültemizi tamamladık. Yarımdı, yüzde 80’di, bitti. Şu anda taşınma evresindeyiz. Geri kalan kısmı, altyapıyla beraber kampüsün iç dizaynının oturtulması, onu da inşallah herhangi bir aksilik olmazsa, değerli vekillerimiz, mülki idari amirimiz Sayın Valimizin de destekleriyle bir mesafe alarak belli seviyeye bu yılsonuna kadar getireceğimize biz inanıyoruz. Önümüzdeki yılın ortasına kadar inşallah bir Hitit kampüsünden bahsedebiliriz diye şu anki planlamalarımızı yapıyoruz. Ancak tabi ki ülkenin durumu, konjonktür ne getirir ne götürür, onlar bizim kontrolümüzde değil biliyorsunuz. Bu şartlarda biz elimizden geldiğince planlamalarımızı yerli yerince yapıyoruz.”
“KAMPÜS İNŞAATINA DEVAM EDEBİLMEK İÇİN HUKUKİ SÜRECİN TAMAMLANMASINI BEKLEDİK”
Kampüs inşaatı için gerekli mali desteklerin sağlanmasında bir sorun yaşamadıklarını ifade eden Prof. Dr. Öztürk, şöyle devam etti:
“Geldiğimizde yükleniciden kaynaklı, o dönemin kampüs inşaatını üstleniciden kaynaklanan gecikmeler olduğunu tespit edince, öncelikli olarak hukuki sürecin tamamlanarak yeni bir yükleniciye yeniden ihaleye çıkma durumuyla ilgili zaman tasarrufu, belli bir zaman gerekti. Yani kampüs inşaatına devam edebilmek için hukuki sürecin tamamlanmasını bekledik Toplamda 9-10 aydan bahsedebilirim. Dolayısıyla 2020 yılı ortasına kadar henüz yeni bir süreci başlatamadık. Bütçe olmaması, gerekli planlama olmamasıyla alakası yok. 2020 yılı ortasında bu süreç tamamlanınca hemen kolları sıvadık ve şu anda İlahiyat Fakültemiz tamamlanmış durumda. Yani 3 ay gibi kısa sürede, 3 yıldır bitmeyen İlahiyat Fakültesi binasını bitirmiş olduk. Bu vesileyle diyoruz ki aynı şartları sağlayabilirsek, finansal anlamda da bir sıkıntı gözükmemekle birlikte malum zorlu süreçten geçiriyoruz ki kuzey kampüsümüzü bu şekilde ayağa kaldırmayı planlıyoruz.”
Tıp Fakültesi Morfoloji binası temelini de bu yılın sonunda atmak üzere proje çalışmalarının sonuna geldiklerini bildiren Prof. Dr. Öztürk, “Dolayısıyla Sağlık kampüsümüzün ilk etabında inşallah temelini attığımız yapısını yerleştirmiş olacağız. Güney Kampüsü Sağlık Bilimler, Sağlık Hizmetleri MYO ve Diş Hekimliği Fakültesiyle donatmış olacağız. Diğer yandan Diş Hastanesini kıymetli milletvekillerimizden Ahmet Sami Ceylan yeni tahsis alanını belirleyerek yakından takip etmektedir. Diş Hastanesi için Güney Kampüs alanında yeni tahsis alanını belirleyerek koordinatları Sağlık Bakanlığı’na bildirdik. Diş Hastanesi yapılacak. Ardından hastane ile afiliasyon yaparak Diş Hekimliği Fakültesi’ni açacağız. Birkaç yıl içinde Çorum’a Diş Hastanesi kazandırılmış olacak” ifadesini kullandı.